Ufak Bakirenin Daracık Götünü Siktim

Merhabalar benim adım Ferdi. İstanbul’da yaşıyorum, bir hayli insanın yakışıklı bulduğu 30 yaşında bir erkeğim. Şimdi size anlatacağım anım, bundan çok kısa bir müddet evvel, aniden hasta olan ve bir hafta süresince çalışamayan değerli bir dostumun yerine bir işletmenin personel taşıma misyonunu geçici olarak üstlenmemle başladı.

İşe başladığımın ilk iki günü insanları tanımak ve etrafa ayak uydurmakla geçti. Üçüncü günden itibaren ise artık insanlarla kaynaşmış, taşıdığım şahısların büyük oranda kişilik tahlilini yapmıştım dahi. Hepside orta karar kültür seviyesine sahip insanlardı ve bu insanların yarısından aşırısı kadındı. Bu kadınların arasında öyle bir tanesi vardı ki, bundan 9 sene evvel sevgililerimin rakamını 100’e kadar öğrenip, ondan sonra ipin ucunu kaçırarak saymayı vazgeçen benim dahi dibimi düşürdü.

Demet’deri bahsediyorum. Bu muhteşem varlık, benden 3-5 cm kısa, 19-20 yaşlarında, gece gibi kapkara saçları sütbeyazı omuzlarına dökülen, zenci kadınlarınki gibi dışarıya doğru çıkık ve dolgun popolu, olgunlaşmış şeftali rengi etli dudaklı ve Diyarbakır karpuzu gibi kocaman memeliydi. Yaradan bu harika dişiyi, bir erkeğin sike sike tamamlaması için sanki özel yaratmış gibiydi.

Demet her gün işten çıkarken ve işe giderken otobüse bindiğinde bütün arkamdaki koltuğa oturur, aynadan bana baktığını sezerdim. Natürel çok emin etmesemde ben de ona bakar, pantolonumun fermuarını zorlayan perişan sikime için için acırdım.

Nihayet servis sürücülüğümün beşinci günü, sabah servisine sürüklerken ilk adım Demet’deri geldi. ‘Acil bir yere telefon etmesi gerektiğini, fakat kontörü kalmadığını’ söyleyip telefonumu rica etti. Ben de bu hoş varlığı kırmayıp telefonumu hoşlana hoşlana verdim. Kısa bir müddet sonra telefonumu iade edip, bana anlamlı bir biçimde gülümseyerek teşekkür etti. Bu arada işletmenin giriş kapısına yanaşmıştık.

Sabah servisi bitiminde otobüsü uygun bir yere parkedip, birkaç tanede bira aldıktan sonra keyf ederken, usuma Demet’in telefonumdan aradığı numara geldi. Son aranan numaralardan onun aradığı numarayı bulup merakımdan aradım. Telefona çıkan tanıdık bir kadın sesi “Ben de senin telefonunu bekliyordum.” deyince beni tamamen donakalttı. Telefona çıkan Demet’in kendisiydi. Meğerse benim aramam için kendi telefonunu arayıp numarayı kaydolmamı sağlamıştı. Demet telefonda “Dur bir dakika rahat bir yere geçeyim.” deyince bir müddet bekledim ve konuşmaya devam ettik. ‘Benden çok etkilendiğini, ama bir cinsli açılamadığını, konutlu olmamında bana açılamamasında hisseyi olduğunu, fakat her şeye karşın beni çok arzuladığını’ anlattı. Ben de ona ‘Bir mazeret uydurup çıkmasını, onu dükkanının arttaki caddede bekleyeceğimi’ söyledim.

Çok geçmeden Demet beklediğim yere geldi. Evvel otobüsün kapısında azıcık kararsız ettikten sonra içeriye girdi ve benim yan tarafımdaki koltuğa oturdu. Bir yandan sohbet ediyor bir yandanda birbirimizi süzüyorduk. Nihayet mevzu cinselliğe geldi. Demet, ‘Bakire olduğunu, daha eline erkek eli dokunmadığını, bir erkekle sevişmeyi çok arzuladığını ama yalnızca yüzeysel bir cinsellik istediğini’ anlattı. ‘Kolay kolay erkeklere güvenemediğini, sevişirken bekaretine hasar gelmesinden çok korktuğunu bu surattan olgun tecrübeli ve konutlu bir erkeği seçim ettiğini’ söyleyince ben çoktan kuytu bir yere parkettiğimiz otobüsün sürücü mahalinden kalktım ve Demet’in pamuk gibi minicik elinden tutarak onu arka koltuğa götürdüm.

Orada onun avuçlarını avuçlarıma alıp gözlerinin içine bakarak “Ben de seni çoktandır arzuluyorum, ama senin gibi ben de bunu söylemeye cesaret edemiyordum, bekaretin mevzusunda netlikle kaygılanmana gerek yok, yalnızca yaşadığımız andan zevk almaya bak, sana kadınlığının en hoş anlarını yaşatacağım. Zevkten bulutların üzerinde uçacaksın.” dedim. Sözcüklerimi tamamladığımda Demet aç bir panter gibi birden dudaklarıma yapıştı, etli ve alev alev yanan dudaklarıyla dudaklarımı öyle bir emiyordu ki, ikimizde bu anın bitmesini hiç istemiyorduk.

Yavaş yavaş dudaklarımı Demet’in dudaklarından kulak memelerine ve boynuna kaydırırken, Demet zevkten kudurmuş, ince sesiyle kesik çığlıklar atmaya başlamıştı dahi. Dudaklarım ve dilim Demet’e baki bir haz verirken, ellerimde boş durmuyor, usulca kocaman göğüslerine doğru kayıyordu. Elimi düğmeli kazağından içeri sokup sütyeninin altından muhteşem memelerini anladığımda varsayımımdan daha diri ve harikulade olduklarını fark ettim. Ayrıca onlara dokunan ilk erkek eli benimkiler olduğu için ayrı bir zevk alıyordum.

Demetin kıyafetini yavaş yavaş itinayla atarken bir yandanda omuzlarını ve buram buram kadın kokan koltuk altlarını kana kana yalıyordum. Sonunda sütyenini sıyırıp attığımda “Aman yaradanım, ne muhteşem memeler.” diye mırıldanmaktan kendimi alamadım. Sanki “Gel, bizi ye tamamla, yala yut…” diye beni dileniyorlardı. Ben de kırarmıyım hiç, karşımda gül gibi açmış harika ikizleri. Hemen onları ağzıma alıp doya doya yalamaya başladım. Ben memelerini yalayıp bilye büyüklüğündeki pembe uçlarını ısırdıkça Demet zevkten kuduruyor, kaba bir aygırın yelelerinden meblağ gibi saçlarımdan yakalamış yoluyordu…

Yarım saatten fazla Demet’in kocaman memelerini hoyratça yalayıp kıpkırmızı ettikten sonra yavaş yavaş üzerine bal dökülüp yalanası süt gibi beyaz ve yumuşacık göbeğini emmeye, göbek deliğine ıslak dil darbeleri atmaya başladım. Ben onu yaladıkça Demet aldığı zevkten kot eteğinin fermuarlı olduğunu unutmuş, alta indirmeye çalışıyor fakat bir cinsli muvaffak olamıyordu. Bu gidişata daha fazla sabredemeyip ben el yordamıyla eteğinin fermuarını açtıktan sonra bir hücumda kendisi eteğini alta indirince bakire amının yarığına denk gelen yeri zevk akışkanlarıyla sırılsıklam olmuş pamuklu beyaz külotu gözümün önüne seriliverdi.

Bembeyaz pürüzsüz ve kadife gibi bacaklarını iki yana ayırıp külotunun zevk akışkanlarıyla ıslanan kısmını zevkle yalamaya başladım. Bir müddet Demet’in amına bu biçimde zevk verdikten sonra, elimle külotunun iki tarafından yakalayıp dizlerine kadar sıyırınca, geri kalan kısmı kendi bitirerek üzerindeki son parçayıda kenarına ayak parmağını takıp fırlatıp attı. Artık ne kadar zamandır arzuladığım muhteşem varlık karşımda anadan üryan ve zevkten çılgına dönmüş bir biçimde emrime amadeydi. Hiç beklemeden Demet’in yeni traş edilmiş, kaymak gibi ve kendi salgıladığı zevk akışkanlarıyla vıcık vıcık amını evvel dilimle bir hoş arınıp tam ıslaklığını hoşlana hoşlana yalayıp yuttum ve ardından kıvrak dilimi bal paketinin içinde dolaştırmaya başladım.

Amını yaladıkça, Demet pürüzsüz fakat güçlü bacaklarıyla kafamı iki yandan sıkıyor, sanki amını ebediye kadar yalamamı istiyordu. Fakat Demetin hoş amının olduğu kadar benim sikiminde yalanmaya, şefkate lüzumu vardı. Ardından ben onun amını onunda benim sikimi aynı anda doya doya yalayabilmesi için 69 pozisyonuna geçtik. Dolgun ve diri poposunu suratımın hizasına getirdiğinde şahane amcığının dudakları nesli tükenen nadide bir kelebek gibi kanatlarını açmış ve rehabilitasyon hedefine fitil dahi girmediğini hipotez ettiğim küçücük göt deliği ise içine bir şey almak istercesine bir kasılıp bir hafifliyordu. Ben onun amını yalamakla meşgul olduğumdan kafamı uzatıp bakamıyordum, ama Demet sikimi öyle bir emiyordu ki, konuttaki 1800 watlık elektrik süpürgesinden daha fazla vakumlayıp beni zevkten çılgına çeviriyordu.

Demet’in hoş amını yalamaya istemeyerek ara verip, dilimi göt deliğine yanaştırdım. Evvel etrafında dilimle daireler çizerek, deliği yalanmaya hazırladım. Sonra nemli dilimin sivri ucunu usulca deliğe sokup içinde git geller yapmaya başladığımda, Demet öyle tarifsiz bir zevk almaya başladı ki, poposunu suratıma iyice bastırıyor, dilimi daha fazla sokmam için sanki dileniyordu. Bu gidişata daha fazla dikkatsiz kalamayıp, Demet’in altından kalkarak onu iki dizinin üzerinde domalttım.

Hoş bakiremin götüne ilk kere yarak gireceği için, ben onu domaltana kadar geçen müddette kuruyan göt deliğini başımı alta eğerek tekerrür dilimle yalayıp yumuşattım. Daracık göt deliğinin yarağa hazır hale geldiğini hissedince de arkadan sikimi amının dudakları arasına sürterek Demet’in zevk akışkanlarına iyice bulayıp kayganlaştırdıktan sonra küçücük göt deliğini yasladım.

Yavaş yavaş sikimin kafasını götüne sokarken evvel irkildi ve ufak çığlıklar attı. Bunun üzerine ona, “Her an bırakabiliriz istersen?” deyince, “Hayır, ne olur devam et, sen bana aldırma.” diye şuh bir sesle yanıt verdi. Ona ‘Kendisini rahat vazgeçmesini, bedenini kasmamasını’ söyledim. Dediğimi yapmış olacak ki, yarağım bakire Demet’in göt deliğine tereyağına daldırılan çatal gibi rahatça yarısına kadar girdi ve Demet’deri ince bir zevk çığlığıyla karmaşık derin bir, “Ohhh…” sesi yükseldi.

Bu biçimde yarağımı Demet’in götünün içinde bir müddet bekletip iyice alışmasını sağladıktan sonra, yavaş yavaş bastırarak geri kalan kısmınıda bakire götünün derinliklerine doğru sürerken, ufak bakirem zevkten otobüsün arka koltuğunun döşemelerini tırmalıyor, tarifsiz hazlar içerisinde kıvranıyordu. Bir yandan Demet’in daracık götünü sikip bir yandanda elimle amına masaj yaparak onun kerelerce boşalmasını sağlarken, elim bakiremin am sularıyla vıcık vıcık oluyordu. Elime bulaşan akışkanları sikime sürerek, tekerrür götünün derinliklerine, köküne kadar sokuyordum.

Demeti birkaç kere orgazma eriştirip iyice yarağa doyurduktan sonra, benimde boşalma zamanımın geldiğini sezerek, sikimi Demet’in götünden çıkarıp onu da sırt üstü çevirdim. Ufak bakirem aldığı zevkten iyice mahmurlaşmış yarı aralık yeşil gözleriyle bana bakıyor bir yandanda parmaklarıyla amına masaj yapıyordu. Bu manzaraya daha fazla sabredemeyip hoş bakiremin muhteşem memelerinin üzerine şiddetle boşalacağım sırada, ondan beklemediğim bir çeviklikle birden doğrulup sikimi ağzına aldı. Spermlerimin boşa gitmesini önlemeye çalışır gibi, yarağımı ufak avuçlarıyla sıkı sıkı anlamış, ihtirasla yalamaya devam ederken, sexy bakiremin ağzına ılık spermlerimi fışkırttım. Büyük bir kısmını iştahla yalayıp yuttu, geri kalanı da hoş dudaklarının kenarından süzülüp koltuğun döşemesine damladı.

O gün, hoş bakirem Demet’le, bekaretine netlikle hasar vermeden, akşama kadar öpüşüp seviştik. Akşam dağılırken, bu harika anları ilk fırsatta tekerrür yaşamak için birbirimize söz verdik.