Deneyimli Gülümserin Bakire Götünü Siktim

Merhaba, ben Denizli’den Fatih. 29 yaşında, 1.87 boyunda, yakışıklı, sportif biriyim. Hakikat işim beden eğitimi hocalığı. Ama hocalık için seçim yapmadım ve özel bir işletmede üst düzey idareyicilik yapıyorum. İşletmede çapkınlığımı herkes öğrenirdi. Size geçen sene Ağustos ayında başıma gelen çok hoş bir hadiseyi anlatacam.

Bir gün, internete ve yerel gazetelere iş bülteni vermiştik [4 erkek 1 bayan eleman alınacak] diye. Arkadaş hatırıyla 4 erkeği işe aldık, işbaşı yaptılar ama bir kadın personel yetersizdi. Bir kadın geldi. İsmi Tebessümür, 24 yaşında, 1.52 boylarında, 55 kilogram, minyon tipli, ince ama hoş biriydi. Tebessümür evvel kendini tanıttı, sonra oturdu ve konuşmaya başladık. Tebessümür bakışlarımdan azıcık tedirgin oldu, ama sonra alıştı. Kendisini işe alacağımı ve sekreterim olabileceğini söyledim. Tebessümür çok sevinerek teşekkür etti ve ertesi sabah işe başladı. Birkaç gün içinde civara geçim sağladı. Usumdan da çıkartamıyordum, her kezinde de bunu ona muhakkak ediyordum. Ve esrarengizdir ki, odama her keresinde gülerek girip çıkıyor ve rahatsız olmuyordu artık.

Bir gün, bir ihaleye hazırlanıyorduk ve dosyalamamız gereken bazı evraklar vardı. Ben yalnız kalmıştım. Herkes gitti, Tebessümür bana destek edebileceğini söyledi. Afalladım, “Tabi, kalabilirsin. Hem ihale dosyası nasıl hazırlanır bilirsin.” dedim. Hemen benim odaya geçtik. Hem muhabbet, hemde iş derken espiriler, el kol şakaları, bel altı fıkralar filan, dürüst oluverdik. Kendisi ‘daha evvel evlenip boşandığını, çok mutsuz olduğunu’ söyledi azıcık duygulandı ve ağlamaya başladı. Ona sarıldım, “Tebessümür, üzülme. Herşey yoluna girer.” dedim ve usulca onun sırtını okşamaya başladım. Yanaklarından, başından öpmeye başladım. Tebessümür, gözyaşlarını silip karşılık vermeye başladı. Artık ikimiz de çok rahat davranıyorduk, birbirimizi doyasıya öpüyorduk. Ben böyle öpüşen karı daha görmedim. Kulaklarımı bir emiyor, bir yalıyor anlatamam. Usulca boynuma ve göğüslerime indi. Muhakkak ki çok deneyimliydi ama sanki uzun zamandır sevişmemişti.

Usulca soyunmaya başladık. Minik bir kız çocuğu gibiydi, anadan üryan karşımdaydı. Her ikimizden üryandık. Onu kucakladığım gibi ayakta sevişmeye başladık. Ağzını, boynunu, memelerini her tarafını yalayıp öpüyordum. O da saçlarımı okşuyor, kulaklarımı emiyordu. Kucağımdan inip yarrağımı yalamaya başladı. Yarrağımı ağzına alıp iştahla yalıyordu, ufacık ağzı vardı. Hepsini ağzına alamıyordu zira iriydi benim topuz. Sonra, onu bir kaldırışta, bacaklarını ayırıp amını ağzıma getirdim. Ayakta onun amını yalıyordum, o da baş alt benim yarrağı emiyordu. Bir zaman böyle devam ettikten sonra onu hiç yere indirmeden bacaklarını ayırıp usulca amına girmeye başladım. Ve iki elimle bacaklarını yakalıyordum, o da boynuma sarılmıştı ve inlemeye başladı. Kucağımda bir çocuk gibi zıplıyor ve hopluyordu, çok hoş bir zevkti bu.

Sonra koltuğa uzandım, o da ters oturdu üstüme. Yarrağımı usulca amına soktu ve bir jokey gibi zıplamaya başladı; ileri-geri, sağa-sola, daire çizerek üstümde inliyor, sırtını göğsüme sürtüyordu. Zevkten dört köşe olmuştu Tebessümür’im. Artık geliyordum, ona daha fazla katlanamayacağımı, üstümden kalkmasını, boşalacağımı söyledim. Tebessümür, “Hadi içime boşal, hepsini içime boşalt!” deyince, içine bir volkan gibi patladım. Tebessümür’e sarılıp, onun da son hücumunu yapmasını bekledim. Oda ne? Tebessümür bir makine gibi titremeye başladı, acaip sesler çıkartıp, kıvrana kıvrana, titreyerek boşaldı ve “Hiç çıkartmadan devam etmemi…” istedi.

“Azıcık dinlenelim, sigara içelim devam ederiz…” dedim. Sonra yıkanıp, yalnızca iç çamaşırlarımızı giyip, sigara içtik. Mutfakta birşeyler atıştırdıktan sonra tekerrür odama geçtik… Bu sefer “Onu götten sikmek istediğimi” söyledim. Tebessümür evvel kem-küm filan etti, ama güçte olsa, sonunda kabul ettirdim. Yarrağımı yeniden avuçlayıp taşşaklarımla oynamaya başladı, ağzına alıp emmeye başladı. Dolaptan azıcık bal getirdim, Gülümserin amına sürdüm, ben yerde o üstümde, ters bir biçimde birbirimizin uzuvlarını yaladık bir müddet. Sonra bunu dört ayak pozisyonuna getirdim ve onun arda geçtim, yarrağımı götüne sokamaya çalıştım ama girmiyordu… Azıcık canı yanıyordu. Tebessümür daha evvel hiç götten sikilmemişti, muhakkak oluyordu.

Yarrağımı amına sürtüm, amındaki ıslaklıkla yarrağımı kayganlaştırdım. Amına sokup çıkartıyordum. Benimki kayganlaştıktan sonra götüne hafif-hafif, ağır-ağır sokup çıkartmaya başladım. Yarısını sokunca “Yeter, canım yanıyor. Lütfen çıkart, götüm yırtıldı…” diye dilenmeye başladı. Ama nafile, ben hepsini bir atakta koyduğum gibi, bir inek gibi haykırmaya başladı. Onun sızısı geçene kadar başka saldırı yapmadım, sonra ağır-ağır gelip gitmeye başladım. O da zevk almaya başlamıştı ve götünü ileri geri hareket ettiriyordu. Onu yeniden ayakta sikmek istiyordum, kucağıma aldım. Ama o “canının yandığını” söyledi ve masaya göğsünü koydu, bacaklarını açtı, ayakları biri yerde değişiği havada. Arda geçtim ve götüne yarrağımı soktum. Artık git geller süratlendi… Tebessümür kıvranıyor, “Daha süratli, daha süratli aşkım. Hepsini koy, sik beni bebeğim… Ohhhhh… Hadi erkeğim böl beni, ben senin oruspunum, istediğin gibi sik beni…” diye zevkten kuduruyordu. Ve benim bu sefer geç boşalacağım muhakkaktı…

Epeyce bir müddet götten siktikten sonra, aynı biçimde hiç pozisyon değiştirmeden amına girmeye başladım. Orası ayrı bir sıcaklık verdi içime. Yarrağım amında, memeleri ellerimdeydi. Dilimle boynunu yalıyordum ve ensesine minik minik ısırıklarla onu dahada çıldırtmak istiyordum. En az 4 dakika böyle sürdü. Odada, yalnızca bizim soluk alış verişlerimiz, iniltilerimiz, Ahhh-Ohhh’larımız ve onu sikerken çıkan Şlap Şlap sesleri vardı. Gülümserin amı iyice ıslanmış ve zevkten iyice kabarmıştı. Artık boşalacağımı kavradım… “Hazırmısın aşkım?” dedim. O da, “Azıcık daha sik beni lütfen, çok hoş, devam et. Beni yoksun vazgeçme bu zevkten…” dedi. “Okey.” dedim ama azıcık sonra direnecek gibi değildim, artık sarsılmaya başladım ve sikimi amından çıkartıp suratına doğru yakaladım ve ellerimle 31 sürüklüyordum. O da diliyle destek ediyordu, bir patladım suratına… Süratimi alamamıştım, ağzına soktum, memelerine sürttüm sikimi… O da boşalmak üzereydi, “Azıcık daha sik beni aşkım” dedi. “Tamam.” dedim ve açtım bacakalarını, girdim amına tekerrür. Birkaç gel gitten sonra az evvelki gibi sarsılmaya başladı. Bacaklarıyla beni sardı titreye titreye boşaldı, mucizevi bir zevkti. Birkaç dakika o gidişatta kaldık.

Saatte ilerlemişti, yıkanıp giyindikten sonra işlerimizi tamamladık ve çıktık… Tebessümür köye gidecekti, onu köye vazgeçmek istediğimi söyledim. “Olur.” dedi. Otomobilimle yola çıktık. Hem öpüşüyor hemde yola devam ediyorduk. Beni yeniden azdırmayı muvaffak oldu ve kuytu bir yere çektim otomobili. Yeniden yarrağımı ağzına aldı, onu hemen canlandırmak istiyordu. Nitekim öyle oldu, onu bir dondurma gibi yalıyordu… Torpido gözünde bir çikolata kalmıştı, sıcaktan otomobilde erimişti. Onu alıp “Sikime sürmesini ve öyle yalamasını” istedim. Kabul etti ve yaptı, çikolatalı yarrağımı iştahla yalıyordu, taşşaklarımı zevkle emiyordu. Ben de onun göt deliğini ve amını parmaklıyor, kalçalarını avuçluyordum. Kalçaları o kadar minikti ki avuçlarımda kayboluyordu…

Artık onun içine girmek istiyordum. Tebessümür eteğini sıyırıp, külodunu çıkartmadan, hafifçe araladı bacakalarını. Külodunu yana kaydırıp, sikimin üstüne oturdu. Süratle gidip gelmeye başladı. Dudaklarımız birbirine kilitlenmişti. Amına girip çıkarken zevkten can veriyordu. Araba dar geliyordu ve hava da sıcaktı. Dışarı çıktık, otomobilin kaputuna göğsünü yaslayıp arda geçtim. Ayaklarını havaya kaldırdım ve tekerrür amına girdim. Onu sikmeye doyamıyordum… Tebessümür de doymuyordu, götünü ileri geri yapıyor, “Daha süratli aşkım, sik beni bebeğim, ben seninim, istediğin gibi sik, haykırdıra haykırdıra sik, inlete inlete sik beni erkeğim, canım sevgilim, ben artık seninim…” deyip tahrik ediyordu beni. Ben amına girip çıkarken “Ahhhh ohhhh” diye inliyordu durmadan. En az 10 dakika kadar amını siktim ve sonra amına boşaldım…

“Artık gidelim, geç oldu.” dedim. Derlendik, otomobile bindik onu evine vazgeçtim. Beni eve davet etmek istediğini, ama ev dostları olduğu için rahat hareket edemeyeceğimizi, o surattan davet etmediğini, özür dileyerek söyledi. Ben de, “Hiç ehemmiyetli değil.” dedim ve bindim otomobilime, yola çıkıp Denizliye döndüm. Denizli’ye geldiğimde, bende artık efor kalmamıştı, iliklerim boşalmıştı. Bir pastahaneye attım kendimi. Tatlı, sütlaç, kaymak, meyva suyu, süt… ne bulduysam yiyip içtim. Eve giderken azıcık da leblebi aldım. Tebessümür bende hal vazgeçmedi, ama çok hoştu, onu doyasıya siktim ve bundan sonrada istediğim zaman ve şekilde sikecektim…