Bekaretimi Kuzenimin Kocadene Verdim
Selam; adım Selcan, 23 yaşındayım, bekar bir bayanım. Kumral, 1.65 boylarında, klasik kiloda biriyim. Öyküm, kuzenimin kocası Kenan’la yaşadıklarımızla alakalı. Kenan 34 yaşında, esmer, bütün bir Türk erkeği. Gerçeğinde ilk zamanlar onunla alakalı hiç bu tip
 düşüncelerim yoktu.
Bir gün Mardin’e geldiklerinde, kuzenimin kocası akşam benden
 bilgisayarımı istedi. Ben de verdim bilgisayarımı. Kenan
 takribî 1 saat kadar bilgisayarda takıldı. Ama nereden
 öğrenebilirdim geçmiş kayıtlarına girip, benim bu sitede seks
 öyküleri okuduğumu göreöğreneceğini. Bir zaman bana hiç birşey
 söylemedi Kenan. Ama bir gün akşam avluda oturup, büyüklerden saklı sigara
 içerken avlulu sıradan Mardin konutumuz var bana, “Selcan’cığım
 yanlış anlama ama, internete girdiğinde geçmişi silersen
 senin için iyi olur. Hadi ben neyse de, bir başkası gördüğünde
 senin için iyi şeyler düşünmeyebilir. Emin bir yaşa gelmiş
 birisin, bu surattan girdiğin siteler klasik, ama yeniden de dikkat et!”
 dediği anda başımdan alt kaynar sular döküldü.
Zira mutaasıp bir aileyiz türbanlı olmasak ta. Her an yanlış anlaşılabilirdim.
 Ama Kenan o kadar sıcak konuştu ki, ben azıcık buna istinaden
 rahattım. Biz hiç bir şey olmamış gibi konuşurken, bir
 erkeğin benim yaptığım şeyleri öğreniyor olması
 beni sulandırmaya başlamıştı. Kenan filhakika çok
 yakışıklı ve sportif yapılı bir erkekti,
 bunları düşünürken beynim dönüyor, Kenan’ın gözlerinin içine
 bakarak oturduğum yerde bacaklarımı sıka sıka
 boşalıyordum. Artık zamanımın her anı
 Kenan’ı düşünmekle geçiyordu. Öğreniyorum yaptığım
 yanlıştı, ama yeniden de içimden bir ses onunda bana
 karşı boş olmadığını söylüyordu. Üstelik
 eşiyle yaşadıkları meseleleri de bildiğimden, daha bir istekle onu düşünüyordum.
Yeniden bir gün onlara kahvaltıya gittik. Sabahları kalkınca ben
 sütyen giymem ve o gün de beyaz tişörtüm vardı yeniden üzerimde ve
 muhtemel olduğunca gizleyerek oturdum masada. Ama sanırım Kenan
 bunu farketmiş olacak ki, aralıksız göğüslerime doğru
 bakıyordu. Bunu düşündükçe göğüs uçlarım daha da
 sertleşiyor ve yeni uyanmış olmanın tesiriyle amım
 sulandıkça sulanıyordu. Yerimde duramıyordum. Annemler
 birşeyler konuşuyor, Kenan konuşmalara katılıyor,
 arada bana da söz çarptırıyordu. Ama benim hiç bir şey
 konuşacak, ya da bir şey besin halim kalmamıştı.
 Sonra Kenan sigara içmeye kalktı. Bütün karşımda oturuyordu,
 ayağa kalkmasıyla şortunun önündeki
 şişkinliği gördüm. Öyle bir şişkinlikti
 ki, utanmasam uzanıp ellerimle sıkacaktım. Sanırım o
 da bakışlarımı farketti. Ama yapacak bir şeyim yoktu,
 çok makûs olmuştum. O gece yatağıma girdiğimde Kenan’ı
 düşünerek kerelerce amımı okşadım ve bacaklarım
 titreye titreye, sular su baskınlar gibi boşaldım.
Bir gün yeniden konutta tek başıma otururken pencereden Kenan seslendi,
 “Selcan konutta kimse yok ve benimde canım ilginç kahve çekti, bana
 yapabilirmisin zahmet olmazsa? Hem de birlikte sigara içeriz!” dedi. Bu benim
 için bulunmaz bir fırsattı. Hemen yan tarafa halamların evine
 geçtim, mutfağa girdim, kahveyi yapmaya başladım. Bu arada Kenan
 da içeri geldi. Üzerinde dar bir şort ve tişört, bedeninin tüm
 hatlarını emin ediyordu. Hele ki şortun altından emin
 olan o koca yarağı beni yeniden ateşlemişti. Ordan burdan
 sohbet ederken kahvelerimiz de olmuştu, hemen fincanlara doldurdum ve
 mutfakta oturup, yaktık sigaralarımızı.
Mevzular açıldıkça açılıyor, Kenan’ın kuzenimle yaşadığı
 meselelere kadar inmiştik. Kenan, eşinin cinsel anlamda çok gönülsüz
 ve 4 ayda bir ancak beraber olabildiklerini filan anlatıyordu. Ben de,
 “Sen fazla istekli olmayasın? Belki de mesele sendedir!” filan dedim. Ama o
 da bana, “Evet çok istekliyim belki ama, hem sanırım bundan, hem de
 sanırım miktarlar azıcık fazla, ondan dolayı olabilir!” dedi. Ben
 de, “Miktar derken?” dedim. “Boşver, geçelim bu kısmını!”
 dedi. Ama ben kavramıştım neyi hedeflediğini. Israrla
 sorunca, “Selcan bunları konuşmam dahi yanlış, ama anla
 işte, şeyimin miktarı azıcık büyük!” dedi utana sıkıla. Ben
 de, “Ne kadar ki, büyük dediğine göre?” diye sordum. Bana dolaylı
 yollardan, “İşte klasiğinden 5-6 santim kadar büyük!” dedi. Ben de
 hemen, “Olağanı ne kadar? Seninki ne kadar?” diyerek suali yapıştırdım. “Offf Selcan ya, 23 santim işte!” dedi ve kıpkırmızı oldu.
O an benimde içim bir garip oldu. İneternette gezdiğimde görüyordum erkeklerin
 yarraklarını, ama bu sanırım apayrı bir şeydi. Ve
 içimde bir an evvel onu görme isteği doğdu. Ben bunları
 düşünürken, yazık Kenan mevzuyu değiştirmeye
 çalışıyor, havanın sıcaklıklarından tutun da
 başka her türlü mevzuya sıçrıyordu. Ben hedefimi bozmuştum bir
 kere. Bu yaşıma kadar gizlediğim bekaretimi bir
 vakittir ilgi duyduğum ve hayallerimin erkeği Kenan’a vermek
 istiyordum. Kahvelerimiz de bitmek üzereydi bu arada. O an usuma bir
 fikir geldi, fincanlarımızı alırken başım
 dönmüş gibi yapıp, kollarına vazgeçtim kendimi…
Kenan neye uğradığını
 şaşırdı evvel, “Selcan iyimisin? Dur sana su vereyim?”
 derken, ben onun tam beden hatlarını sezmeye
 başlamıştım dahi. Hatta elim boşta olduğu için
 Kenan’ın karnına koydum elimi. Ama o bunlardan habersiz, benimle
 ilgilenmeye çalışıyordu. Elim artık Kenan’ın
 kasıklarındaydı, ben de Kenan’ın kucağında. Ne
 olduysa o an oldu ve gözlerimi açıp baktığımda
 Kenan’ın da surat ifadesinin değiştiğini gördüm ve birden
 dudaklarımız birleşti. Sanki öpüşmüyor birbirimizin
 dudaklarını yiyorduk. Konuttakilerin akşama kadar
 gelmeyeceğini bildiğimizden, herşey istediğim gibi
 gidiyordu. Kenan bir yandan dudaklarımı yerken, bir yandan
 elleri göğüslerimi dolaşıyordu. Çıldırmaya başlamıştım,
 ilk kez bir erkek tarafından elleniyor ve öpülüyordum. Hareketlerim
 acemiyceydi, ama beni o kadar hoş yönlendiriyordu ki, delirmek işten dahi değildi.
Artık ne olursa olsun diye düşünerek, “Kenan, senin olmak istiyorum!” dedim. Beni hemen ayağa
 kaldırdı, masaya oturttu, üzerimdekileri yavaş yavaş
 çıkartıyor, bir yandan dudaklarını derimde gezdiriyor, bir
 yandan da parmakları tüm mahremimi keşfediyordu. Ben hiç birşey
 yapmıyordum ama, amım sırılsıklam olmuş ve kasıklarımdan
 sızmaya başlamıştı. Resmen Kenan’ın
 dudaklarının altında inliyordum. “Harikasın birtanem, seni
 herşeyinle içimde sezmek istiyorum!” diye dileniyordum sanki. Ama
 o, “Sakin ol hoşum, yavaş yavaş, ivedimiz yok!” diyerek bir yandan
 diline kasıklarımı gezdiriyor, bir yandan da
 bacaklarımı okşuyordu. Ve işte internette
 amlarını yalatan bayanları gördüğümde, keşke beni
 de böyle yalayan bir erkek olsa dediğim, dileğim
 hakikatleşiyordu. Kenan’ın parmakları göğüs
 uçlarımı ezerken, dili de sırılsıklam olmuş
 amımdaydı. Paktim ve Kenan amımı çılgın gibi
 yalıyordu. Kasıldığımı içimden bişeyler
 aktığını hissedebiliyordum. Dilini içime doğru ittikçe
 sarsılıyordum ve çılgın gibi inliyordum. Dileniyordum artık,
 “Hadi ne olur, o koca yarağını istiyorum!” diye.
Kenan ayağa kalkıp üzerindekileri bir çırpıda çıkardı. İlk kez bir
 erkeğin cinsel organını canlı canlı görüyordum. O ne
 muhteşem birşeydi, kocaman damarlı ve kafası mantar gibiydi.
 “Yalamak istermisin?” diye sordu ve hiç düşünmeden ellerime aldım,
 evvel araştırdım o sertliği, ellerimde hissettim ve dudaklarımın
 arasına aldım. İzlediğim porno filmlerdeki gibi
 yapıyordum. Yavaş yavaş ağzıma kaydırmaya
 başladım o koca yarağı. O ise ellerini saçlarımda
 gezdiriyor, herşeyi bana vazgeçmiş gibi görünüyordu. Tüm sertliğiyle
 azıcık da olsa ağzımın içine alabilmiştim.
 Karnının inip kalktığığını ve soluğunun
 sıklaştığı hırıltılarını
 dinleyebiliyordum. Beni kaldırıp masaya uzattı, yeniden
 dudaklarını ve ellerini konuşturuyordu. Dilinin derimde
 nemlendirmediği yer kalmamıştı neredeyse.
 “Yeter, ne olur sik, çıldırdım hadi artık!” diyerek onu iyice kıvama
 getiriyordum. Bana, “Bakiresin değil mi?” dediğinde, “Ne olursa
 olsun, seninim, al beni!” diye dilenmeye başladım.
İşte o an gelmişti. Kenan üzerimdeydi. Bir yandan göğüs
 uçlarımı dişleriyle ezerken, bir yandan da iyice
 sertleşmiş o koca yarağı amımın girişinde
 daireler çiziyordu. Sırılsıklamdım ve dileniyordum
 ona sokması için. Evvel yarağını yakaladı, amımın
 girişinde daireler çizerek, “Hazırmısın sevgilim?” dedi.
 Bense inlemekten, yalnızca, “Hadi!” diyebildim. O koca yarrağın
 kafasını amımda sezmeye başlamıştım.
 Azıcığı girdiğinde dünyam başıma
 devrilmişti sanki. Ağzımdan, “Ufff!” diye bir
 ses çıktı. Ama sürüklediğim acıya karşın daha
 aşırısını istiyordum. Kenan her hareketini beni incitmeden, büyük bir
 titizlikle yapıyordu. Yavaş yavaş amımın
 derinliklerine doğru girmeye başlamıştı. Ben
 kasıklarımı kaldırıp daha da sokması için ona yol
 açıyordum. Artık tamamiyle içimdeydi ve bekliyordu. Gözlerine
 baktığımda aldığı zevki görebiliyordum. Bekaretim
 gitmişti ve kanadığımı hissediyordum…
Kenan hareketlerini süratlendirmeye başladığında, ben de inlemeye
 başlamıştım. Hayallerimdeki gibi sikiyordu beni,
 incitmeden, yavaş yavaş. Süratlendikçe acının
 yerini mükemmel bir zevk duygusu sarmaya başladı. Bedenim minik
 bir serçe gibi titriyordu. Kenan’ın altında inliyordum çılgınlar gibi.
 O amıma girip çıktıkça zevk sularımın
 çıkardığı sesler mutfakta yankılanıyordu.
 Bedenlerimiz birleşmiş, tüm
 ağırlığını sezebiliyordum.
 Bacaklarımı beline doladım ve o da yanıt olarak daha da
 süratlenmeye başlamıştı. Artık hareketleri
 sertleşmeye başlamış içimde gidip geldikçe koca
 yarrağının tüm damarlarını ve tüm
 sıcaklığını amımın en derinliklerinde
 hissediyordum. Delirmiş gibiydik ve ben o ana kadar kaç defa
 boşaldığımı andırmıyorum.
Masturbasyon yapmaktan apayrı bir şeydi bu. Amım sırılsıklam
 olmuş, zevk sularım kanla karmaşık
 kasıklarımdan sızıyordu. Onu da hafifletmek istiyordum,
 yanaştığını görebiliyordum, süratlendikçe
 hızlanıyor, ben de zevkin doruklarına inleye inleye tekerrürden
 erişiyordum. “Sevgilim geliyorum, ama içine
 boşalmayacağım!” dedi hırıltı ses tonuyla. Ben
 de, “Hadi erkeğim, boşal, akıt tam döllerini nereme istersen!”
 diye bir defa daha orgazm oluyordum. “Aynı anda sevgilim, haydi!” diye
 inlerken, sert saldırılarla resmen amımın duvarlarını
 ayrılıyordu. Ve ben son defa titreyerek boşaldım.
 Kasıklarımın ağrıdığını,
 bacaklarımın tir tir titrediğini sezerken, o da
 yarrağını birden içimden çıkardı ve tam döllerini
 göbeğime doğru akıtmaya başladı. Muhteşem bir
 şeydi bu, hem öpüşüyorduk, hem de o hali hazırda boşalıyordu. Onun
 hafiflediğini görmüştüm artık ve ben hali hazırda
 inliyordum. Kaç defa boşalmıştım sayamadım dahi. Harika bir duyguydu bu.
Bu yazdıklarımı 3 gün evvel yaşamıştım ve yazarken dahi hali hazırda amımın sırılsıklam olduğunu seziyorum. Artık ona karşı ilginç biçimde
 bağlanmıştım, o harika bir erkekti. Kuzenim nasıl kıymetini öğrenemiyordu kavramamıştım. Herşeyiyle muhteşemdi. O günden sonra hiç bir şey olmamış gibi
 davrandık, ama bakışlarımız her şeyi anlatıyordu. İlk erkeğim Kenan’dı ve ben hali hazırda onu istiyorum. Umarım tekerrür yaşayabiliriz bunları!
 
	
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.