17 Yaşındaki Körpecik Kızımı Güçle Siktiler

Slm. adım Hakan. Almanya’da Nürnberg’te kalıyoruz. Oldukça çağdaş bir aileyiz. Karım 38 yaşında, hoş ve oldukça seksi bir kadın. Kimilerinden benim haberimin olmadığını sandığı bazı seks fantezileri var. Almanyada çalıştığı işyerindeki erkek dostlarıyla, aynı binada oturan komşuyla, Türk marketin çırağıyla filan az sikişmedi. Benim yanımda sikişmese dahi, onlarla nasıl, nezaman ve nerde sikiştiğini bana sarih sarih anlatır. Diyeceksiniz ki, “Götoş madem bunlardan haberin var, niçin sesini çıkarmıyorsun?”. Sesimi çıkarmıyorum, zira karımı çok hoşlanıyorum. Şunu da burda itiraf etmek istiyorum ki, ben karımı iyi sikebilen biri değilim. Karım da, yalnızca seks emelli olmak koşuluyla, bulduğu abaza adamlarla sikişip, o biçimde mutlu oluyor. Fakat karımın bana olan sevgisine ve bağlılığına en küçücük bir süphem yok! Ben karım için herşeyi feda ederim, karım da benim için!

Kızıma gelecek olursak, Onu da çok hür yetiştirdik. Dedim ya, biz çok çağdaş bir aileyiz. Kızım seks mevzusundaki tüm bilgilerini karımdan aldı. Kızımın karımdan saklısı gizlisi yoktur. Geçen yıl mektepten sınıf dostuna kızlığını verdiği günü dahi karımla paylaştı Karım da benimle tabi!. Kızım, sevgilisiyle seks mevzusunda problemi olduğunda da karımdan öğüt alır. Karım da, kızımın sevgilisini yatakta nasıl memnun edeceğini, nasıl oral seks yapması gerektiğini, nasıl sperm yutması gerektiğini, nasıl anal seks yapması gerektiğini, nasıl korunulması gerektiğini, nasıl kondom kullanılacağını filan detaylı bir biçimde anlatır kızımıza. Hatta kızımın erkek dostu bizde kalınca, Kondomları karım kendi eliyle kızımın odasına vazgeçer.

Şimdi size yaşadığımız bir olayımızı anlatmak istiyorum. 2 sene evvel ailece karım ve kızımla arabayla Türkiyeye gittik. İstanbulda bir hafta eş arkadaş ve akrabaları ziyaret ettikten sonra, kalan 3 haftayı da tatille geçirmek üzere Antalya’ya indik. Beş yıldızlı hoş bir otele yerleştik. Antalya’ya vardığımızın 2. günü Oteldeki kalabalıktan bunaldığımız için ve etrafı şöyle bir dolaşıp tanımak emelli, Toros dağlarına arabayla günübirlik geziye çıktık. Rafting yapılan Beşkonak taraflarında vasıtamın bozulmasıyla olaylar başladı. Tabi ogün bizim gibi çağdaş bir aile dağın başında yolda kalınca, çevrede de tarlada çalışan mevsimlik emekçiler olunca, Eyvah! dedim. Otomobilden inip motorkaputunu açtım, arızayı bulabilirmiyim diye bakıyorum, bulamadım. Tarlada çalışan emekçilerden biri sonradan adının Haydar olduğunu bildim, yanıma gelerek, “Ben motordan anlarım…” dedi. Motorun sağını solunu kurcaladı, sonra, “Bu iflah olmaz, çekici çağırmanız gerekli.” dedi. O sırada yol servisini arayıp arızayı tarif ettim, onlar da otomobilin çekilmesi gerektiğini ve 2 saatten evvel gelemiyeceklerini söylediler. Onlardan kazançlarken bir tane de kiralık araba getirmelerini rica ettim, kapadım telefonu. Haydar, “Sıcakta beklemeyin, gelin size emekçi Barakasında soğuk Ayran ikram edeyim.” dedi.

Haydar, kaba saba, 44-45 yaşlarında, üstü başı toz içinde bir adamdı. Hep beraber Barakaya girdiğimizde, içerde Cafer isminde bir emekçi, bir mecmuadaki üryan kadın fotoğraflarına bakarak 31 sürüklüyordu! Bizi görünce hemen derlendi ve elindeki mecmuayı kapatarak kaldırdı. Hepimiz afallamış şakın birbirimize bakakaldık. Cafer 30’lu yaşlarda, zayıf, bakımsız bir emekçiydi. Barakanın her tarafında üzerine bol bol sperm attırılmış kadın fotoğraflarıyla dolu Gazeteler vardı ve içersi leş gibi Sik Taşşak kokuyordu. Haydar, Caferin bu hareketinden dolayı özür diledi. Biz de “Ehemmiyetli değil, sıradan şeyler bunlar, hem Delikanlının kusuru yok, biz habersiz geldik, O kusura bakmasın.” dedik. Oturduk, Ayranları içerken Caferin bakışları karımın mini eteğine kenetlenmişti. Haydar ayaktaydı ve Baraka içerisindeki eşyalara azıcık da olsa kumpas vermek için, bir o köşeye bir bu köşeye gidiyor, birşeylerle uğraşıyordu. Fakat dikkatimden kaçmadı, Haydarın gözü de kesintisiz kızımın artta, düşük muhakkak kotundan görünen Tanga külotuna takılıyordu. Gördükleri bu manzaralar her ikisinin de siklerini çatlarcasına kaldırmıştı…

Kızım Ayranını tamamlayınca, “Sıkıldım, ben dışarıya çıkıyorum, çevreye şöyle bir bakacam…” dedi. “İyi çık, ama fazla uzaklaşma…” diye izin verdik ve çıktı. İki dakika geçmeden Haydar da, “Ben de çıkayım da Kıza gözkulak olayım, ırmağa inerse kaybolur…” diyerek çıktı. Barakada Cafer, karım ve ben kaldık. Karımın bir huyu vardır, usundan ne geçiyorsa, hiç esirgemeden pat diye söyler. Cafere, “Niçin 31 sürüklüyorsun? Köyde beraber olacağın kadın filan yok mu?” diye sordu. Bu çok sarih sual karşısında donakalan Cafer karıma yanıt vermek yerine bana baktı. Sanki konuşmak ve yanıt vermek için benden izin ister gibi hali vardı. Yanıt verebilirsin anlamında kafamla işaret verdim. Cafer de karıma, “Yok abla ne dolaşır! 3 aydır kadına hasretiz burda, kadınsızlıktan kırıldık, hele sizin gibi kadınların ancak fotoğrafını görebiliyoruz burda, 31 sürüklemeyip ne yapalım?” diye yanıt verdi ve öksüz bir çocuk edasıyla boynunu önüne eğdi.

Bu yanıt karşısında karımla göz göze geldik. Karımın bana bakışlarından Caferin vaziyetine üzüldüğünü kavradım. Karım bana kafa göz işaretiyle birşey sordu, bütün kavramasam da sanırım Cafere bu mevzuda dayanakçı olmak istiyordu. Bende kafa işaretiyle karıma, “Tamam, ne yapmayı düşünüyorsan yap!” iletisini verdim. Karım bacaklarını iyice ayırarak, külotu Cafer tarafından sarih seçik görünecek biçimde oturdu. Bu tabi Caferin dikkatini hemen çekti, bakışları karımın bacak arasına kenetlendi. Karım, “Memleketinde seks yaptığın birisi var mı? En son nezaman seks yaptın? Sevgilin var mı? Sevgilin ağzına alıyor mu? Arkadan yapıyormusunuz? Hiç Eşek siktin mi?” gibi sualler sormaya başladı. Cafer utana sıkıla, azıcık da benden çekindiği için, kendini kapana sıkışmış gibi seziyor, sandalyede dahi huzurla oturamıyordu. Buna karşın karıma kısa kısa da olsa yanıtlar veriyordu. Ben dahi Caferin yarağının patlayacak vaziyete geldiğini görebiliyordum. Karım bana bakarak, “Ay Hakan, dayanamayacağım, Cafere en azından Manuel Elle yapacam!” dedi. Cafer karımın neden bahsettiğini kavramadı dahi, aval aval bakıyor yalnızca.

“Olur hayatım…” demek zorunda kaldım. Karım kalktı Caferin yanına geçti, Cafere sarılarak, “Kocacığım bizi Videoyaya sürüklesene!” dedi. “Olur…” dedim, Camerayı kabından çıkardım ve Karımla Caferi kaydetmeye başladım. Ben kaydederken karım da “Beşkonakta otomobilimiz bozuldu, burdaki insanlar çok konukseverler, bize Ayran ikram ettiler, buralar çok hoş, Cafer çok yakışıklı bir genç, ama malesef burda beraber olup seks yapacağı kimse yok…” gibisinden, Cameraya poz veriyor ve Röpörtaj yapar gibi konuşuyordu. Az sonra karım anlatmayı vazgeçti ve elini Caferin pantolonunun önüne attı. Caferin yarağını dıştan azıcık okşadıktan sonra, Caferin kemerini çözdü ve yarağını dışarıya çıkardı. Önüne çökerek, eliyle azıcık 31 sürükletir gibi sıvazladıktan sonra, Caferin sidik kokan donunu koklaya koklaya, çarpık büğrü, ama uzun sikini yalamaya başladı. Cafer daha karım ağzına alır almaz boşaldı karımın ağzına! Boşalırken de kurbanlık koyun gibi çırpınıyordu acayibim. Karım Caferin tam spermlerini yaladı yuttu ve yarağını yalamaya devam etti. Sanki karım Caferin yarağının inmesini istemiyormuş gibi bir hali vardı. Ben de sesimi çıkarmadan Cameraya sürüklemeye devam ediyordum…

Karım ayağa kalktı, külodunu dizlerine kadar sıyırarak masaya domaldı ve Cafere, “Hadi gel sik beni!” dedi. Cafer acayibim neye uğradığını afallamış, bu yaşananlardan iyicene salaklaşmış, Ne yapayım? gibisinden suratıma bakıyor. Kafamı sallayarak, “Devam!” dedim. Cafere müsade verdiğim halde yeniden de korkak korkak kalktı sandalyeden ve domalmış karımın arda geçti. Hali Hazırda bana sanki Gerçekten karını sikmeme izin veriyormusun? gibi bakıyordu. “Devam! Devam!” dedim. Cafer yarağını arkadan karımın amına sokarak gidip gelmeye başladı. Karım çok geçmeden zevkten inlemeye başladı ve Caferi iyice azdırmak için neler neler söylüyordu. “Sik beni aslanım! Geçir koca yarrağını! Dağıt amımı! Köyündeki Eşşekleri siker gibi sik beni! Daha süratli sok! Daha sert sik beni!” gibi laflar söyleyerek, zati abaza olan Caferi iyice körüklüyordu. Birkaç dakika geçtikten sonra Caferde çekingenlik şanına birşey kalmamış, karımın amını süratli süratli sikiyor, yarağı karımın amına piston gibi girip çıkıyordu. Karım masaya yapışmış, artık zevkten gıkı çıkmıyordu karım orgazm olup boşaldığı zaman sesi çıkmaz. Karım orgazm olmuş, fakat Caferin boşalacağı yok henüz. Karım elini arkaya atarak Caferin yarağını anladı, amından çıkarıp götüne yerleştirdi…

Cafer, afallamışlığı bir kat daha arkasıysa da, hiç olmaz, istemem filan demeden karımın götünü sikmeye başladı. Karım götten sikilmekten de çok zevk alır ve saatlerce sikseler götünü usanmaz. Caferin yarağı götüne iyi girsin diye, karım iki eli arkada kalçalarını ayrık yakalıyordu. Fakat Cafer daha 5 dakika geçmeden karımın üstüne bastırarak yığıldı, hareketsiz kaldı. Evet Cafer karımın götüne boşalmıştı, ben de karımın sikilişine izlerken küloduma boşaldım bu arada tabi. Karım Caferin altında nerdeyse ezildiğinden kalkmak istedi. Cafer yarağını karımın götünden sürüklediğinde, karımın götünden akan spermler yerlere kadar döküldü. Cafer külodunu sürükleyip pantolonunu bağlarken, karım da benden kağıt mendil istedi. Mendili verdim. Karım amını götünü silip paklerken, bana, “Kaydettin mi hepsini?” diye soruyordu. “Kaydettim, kaydettim…” dedim.

Karım da üstüne başına çeki kumpas verdikten sonra barakadan çıktık. Sağa sola bakındık, ama ne Haydar var ortalıkta, nede bizim kız! Cafer, “Belki alt nehir kenarına indilerse burdan görünmez, siz durun ben bakıp geleyim.” dedi. Cafer gitti, ben karımla beraber barakanın önünde hem kızımızı, hemde yol desteğini bekliyoruz. Yarım saat sonra yol takviyeyi kurtarıcı ile geldi. Sağolsunlar, benim sipariş verdiğim kiralık arabayı da getirmişler. Bir sürü kağıt kürek imza attıktan sonra, kiralık arabayı teslim ettiler ve bizim bozulan arabayı sürükleyiciye takıp Antalyadaki Servisin yolunu yakaladılar. Cafer bakmaya gittikten bir saat sonra, çalıların arasından çıkıp geldiler, kızım, Haydar ve Cafer. Kızımın suratı kıpkırmızı, üstü başı balçık halde. “Kızım ne oldu?” diye soruyorum, “Birşey yok babacığım! Nehir kenarına inerken ayağım kaydı düştüm. Araba sorunu analiz etildiyse Otele gidelim artık!” dedi.

Kabahatli gibi duran Cafer ve Haydara konukseverlikleri için teşekkür edip, kiralık arabaya bindik, Otele döndük. Otelde biz kendi odamıza sürüklendik duş almak için, kızımız da kendi odasına. Duştan sonra akşam yemeğine indik hep birlikte. Yemekten sonra ben barda otururken kızımla karım yukarıya Odaya çıktılar. Kızmın karıma anlatacakları özel şeyler varmış. Bir saat sonra tekerrür alt Lobiye indiler. Ben karımla başbaşa bir iki bardak içip, sonra da plaja yürüyüşe çıkmaya karar verdik. Kızım da Otelin Discosuna gideceğini söyleyerek yanımızdan ayrıldı…

Kızım gittikten sonra karıma sordum, “Neymiş kızımızın anlatacağı özel konu?” diye. Karımın anlattıkları ise bütün ‘Yuhh Be!’ dedirtecek şeylerdi. Kızımız Barakadan çıktıktan sonra nehir kenarına gitmişti ya, Haydar da arttan. Haydar nehir kenarında bizim kızın orasını burasını ellemeye başlamış, bizim kız da fobisinden sesini çıkaramamış. Sonra Hayadar kızımızı yatırmış bir hoş amından güçle sikmiş o kocaman kart yarağı ile. Kızımızın götünü de sikmek istemiş, fakat yarağı çok kalın olduğu için sokamamış kızımızın götüne. Daha sonra Cafer bunlara bakmaya gittiğinde, bunları sikişirken görünce, o da katılmış kızımı siken Haydara. Haydar kızımı amından sikerken, Cafer de aynı anda götünden sikmiş kızımızı. Gerçekten Yuhh başka bir deyişle! Ulan kıyamadan nasıl ikiniz birden güçle siktiniz 17 yaşındaki körpecik kızımızı! Yazık, tazecik kızımızın amını götünü dağıtmışlar, Ayı herifler ne olacak!

Tatilimiz bitene kadar All İnclusiv Otelimizden ayrılmadık. Hep Otelde zaman geçirdik. Yüzme havuzunda, Discosunda, Barında, Lobisinde ve Saunasında. Almanyaya döndüğümüzde karımla beraber, bol bol Caferin karımı siktiği videoyu izliyoruz ve o macerayı anıyoruz. Kızımız o yaşadığı güçle sikilme olayını unuttu dahi. Karım da, “Oldu bir kere, yapılacak birşey yok!” diyor. Ama ben kızımızın iki kaba herif tarafından güçle sikilmesini ne unutabiliyorum, ne de kabullenebiliyorum! Ne yapalım, elden birşey gelmiyor arkadaşlar!